facebook sharing button Share
twitter sharing button Tweet
pinterest sharing button Pin
email sharing button Email
sms sharing button Share
linkedin sharing button Share
messenger sharing button Share
reddit sharing button Share
whatsapp sharing button Share
arrow_left sharing button
arrow_right sharing button

Kuran'daki Çelişkiler Çelişkilerin Sebebi Hakkımda

Kuran'ın da belirttiği üzere Allah'ın yaratmasında çelişki olmadığına inanıyorum. Ancak gerçek şu ki Kuran'da çelişkiler vardır. Çünkü Kuran artık tamamen Allah kelamı değildir.

Emeviler dönemi Kuran'a hareke (sesli harfler) ve noktalar (mesela S sessiz harfini Ş yapan nokta gibi) yeni harfler eklenerek orijinalliğinin bozulduğu kesin bilgidir. Bu bir tahriftir. Allah Maide 3 ayetiyle “dininizi kemale erdirdim” ve Enam 38 ayetiyle “bu kitapta hiç bir şey eksik bırakmadık” demesine rağmen Emeviler sanki din olgunlaşmamış ve kitap eksik kalmış kabul edip Kuran'a yeni harfler ikmal etmişlerdir. Bu harfler Kuran'daki manaları önemli ölçüde budamıştır. Emeviler dönemi yapılan tahrifat kesindir ancak Kuran Osman'ın (as) mushaf haline getirmesinden evvel de tahrif edildiğine dair işaretler taşımaktadır, mesela Meryem 28 ayeti konudan ve bağlamdan kopuk olarak Harun'un (as) kızkardeşi Meryem'i, İsa'nın (as) annesi Meryem ile karıştırır.

Tahrif edilmiş bir kitap kendi kendisinin tamamen hak olduğunu ve korunduğunu ispat edemez, kaldı ki Kuran'da zaten böyle bir iddia da yer almaz. Bazı gelenekçi İslamcılar buna rağmen Hicr 9 ayetini delil gösterirler, Hicr 9 ayeti çoğu mealde kasıtlı olarak Türkçeye yanlış çevrilmiştir. Hicr 9 ayetinde Allah'ın korumayı vaat ettiği şey kitap yani Kuran değil zikirdir.

Kaldı ki, biz müslümanlar olarak Tevrat, Zebur ve İncil'in de Allah'ın vahyi olmasına rağmen tahrif edildiğini biliyoruz, onların içinde de bir çok çelişki var. Çelişki demek şudur: Eğer iki ayet birbiriyle çelişkili ise en azından biri batıldır, ikisi bile batıl olabilir. Ama kesinlikle ikisi de hak yani gerçek olamaz. Allah Yahudi ve Hrıstiyanların kutsal metinlerinde şöyle der:

Yeşeya 40:8: Ot kurur, çiçek solar, Ama Tanrı'mızın sözü sonsuza dek durur.

Matta 5:18: Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak.

Matta 24:35: Yer ve gök ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.”

Buna rağmen Yahudilerin ve Hrıstiyanların kutsal metinlerinin tahrif edildiğine hiç kuşku yoktur. Allah inancımıza göre şeytana kıyamete kadar süre vermiştir, onun en büyük hilelerinden biri de kutsal metinlere kendinden bir şey katmak ve batılı hak olarak yutturmaktır. Dikkat edin şeytan sizi Allah ile kandırmasın (bkz. Fatır 5). Kuran'a batıl sızmıştır. Allah bir, peygamber bir, hesapta da Allah'ın kitabı olması gereken Kuran da insanlara birliği yöneltmesi gerekirken, ihtilafa yönlendirir, Kuran alimi diye geçinen bir çok kimse diğeriyle uzlaşamaz, birinin dediğini diğeri tutmaz, çok azı ama Kuran'ın tahrif edilmiş olduğu gerçeğini haykırabilir, çünkü geçim kapılarını kapatmak istemezler. Onların takipçileri de birbirlerini öldürürler. Allah gerçeği, Hakk'ı örtenleri kahretsin, amin.